Mesail dergimizin ikinci sayısı ile karşınızdayız. Büyük heveslerle girişilen işleri başlatmak kolaydır, zor olanı ise süreklilik sağlamak ve heyecanı muhafaza etmektir. İlk sayımıza gösterdiğiniz büyük teveccühle heyecanımızı paylaşıp artarak devam etmesine vesile oldunuz. “Yorgunluk Toplumu” dosya konusuyla merhaba diyen Mesail, birinci sayıda çeşitli konuları titizlikle irdeleyen yazıları sizlerle paylaşmıştı. Bu sayımızda ise yine farklı konularda güzide fikirleri okurlarla buluşturmakla beraber dosya konusu olarak “göç” ön plana çıkmaktadır.
İnsanlık tarihi kadar eskiye giden göç olgusu, günümüz dünyasında en çok konuşulan meselelerden biri olmaya devam ediyor. Siyaset, kültür, ekonomi, güvenlik, refah ve daha birçok farklı alana çeşitli boyutlarıyla etki eden göç konusunun sürekli güncel yaklaşımlarla ele alınma ihtiyacı vakidir. Göçün sabiteleri olduğu gibi dinamik bir şekilde kendini gösteren değişkenlikleri de var. Bir yerden başka yere göç etmiş insan; siyasiler, kurumlar veya toplumsal gruplar tarafından mülteci, konuk, muhacir, sığınmacı ya da başka isimlendirmeler alabilmektedir. Ayrıca kendi isteğiyle daha iyi şartların veya ideallerin peşinden giden göçmenler olduğu gibi, yerinden yurdundan edilmiş milyonlarca insanın muhatap olduğu dünya gerçekleri ciddi sorunlar doğuruyor.
İslam tarihi içinde kritik bir evre olan Hicret, sadece tarihsel bir olay olarak değil, İslam Peygamberinin davasını izzetiyle sürdürmek üzere açtığı bir kapıydı. Muhacirlik hem bu anlamıyla hem de sosyal bir gerçeklik olarak modern dönemlere kadar geleneğimizde ön plana çıkarken, günümüz dünyasının koşullarında ise mültecilik daha fazla yer kaplayan bir olgudur. Bu kavramların farklı noktalara işaret ettiğini vurgularken, Hicret’ten günümüze muhacirliğin tarihimiz, geleneğimiz ve geleceğimiz için motor işlevi gören bir mefhum olduğunu hatırlatmak isteriz.
Düzenli veya düzensiz, muhacirlik veya mültecilik, gönüllü veya zorunlu gibi farklı formlarıyla göç, ciddi sorunlar ile beraber önemli fırsatları da beraberinde getirmektedir. İnsani açıdan atılması gereken adımların dışında göçmenlik, dinamizmin anahtarlarından biri olarak da müspet karşılanabilecek imkânları beraberinde taşır. Gerek ülkemiz gerekse dünyanın diğer aktörleri için güçlü ve kapsayıcı olmanın bir yolu da göç söz konusu olduğunda sahip olduğu sosyal güçten geçer.
Bu düşünce ve temennilerle dosya konumuzu belirledik ve kıymetli çalışmaları bir araya getirerek siz okuyucularımızın ilgisine sunduk. ‘’Muhacirlikten Mülteciliğe Göç’’ konusu sorunları, fırsatları, eleştirileri, tavsiyeleri, analiz ve çeşitli bakış açılarını ortaya koyarak ilgili fikirlere katkı sunacaktır. Dosya konusu dışında da yine kritik mevzulara temas eden yazarlarımızı da hatırlatarak ufuk açıcı, bereketli ve keyifli okumalar dileriz.
Yayın Kurulu adına,
Abdullah Yasir Atalan, Abdullah Eren, Hüseyin Emre Sayıcı