Denizler, tarih boyunca kültürel havzaların ve muhtelif insan topluluklarının ticaret, savaş gibi çeşitli vesilelerle birbirleri ile karşılaştıkları mekânların başında geliyor. Ancak, ne yazık ki, sınırlarının büyük çoğunluğu denizlerle çevrilmiş olmasına rağmen Türkiye’de deniz bahsi arzu edilen düzeyde ve kapsamda ele alınmamakta. Son zamanlarda daha çok güvenlik ve dış politika bağlamında işlense de denizlere dair gündem edinilmesi gereken alanlar bunlarla sınırlı değil.
Bu sayımızda, son zamanlarda gündemde kendine gittikçe daha fazla yer bulan denizcilik ufkumuzu ele aldık. Konuyu güvenlik ve uluslararası ilişkiler bağlamını da kapsayacak şekilde; fakat daha geniş bir çerçevede işlemek istedik. Böylelikle bu sayımızın denizcilik konusunda önemli yeni tartışmalara kapı aralayabileceğini düşünüyoruz. Eklemek veya itiraz etmek istediğiniz noktalar olması hâlinde, mutat dergi haricindeki mecramız olan Mesail Defter’in de kapılarının açık olduğunu belirtmek isteriz.Sözü daha fazla uzatmadan sizleri, Doğu Akdeniz’in paylaşım mücadelesinden ‘’Mavi Vatan’’ tartışmalarına, deniz yetki alanlarından ticari ilişkilere, insanın denizle kurduğu özel bağdan Osmanlı korsanlarına varan yazılarımızla baş başa bırakıyor, keyifli okumalar diliyoruz.
Yayın Kurulu adına,
Arif Erbil, Abdullah Eren, Selim Yaman