Mesail’in üçüncü sayısı ile karşınızdayız. Bu sayımızda, aktüel olarak her daim muhatap olduğumuz ve gün geçtikçe başkalaşan dijital toplumu ele alıyoruz. Modern şehirlerin ortaya çıkması ile gelişen ulaşım olanakları, insanlar arasında daha önce olmadığı kadar yoğunlaşan bir erişim ağı inşa etmişti. Bugün ise sosyal yaşam alanı teknolojiyle birlikte dönüştü ve dijitalleşti. İlişkilerimizi tayin eden bu dijital araçlar ve internet yeni bir toplumsal düzeni çok hızlı bir şekilde hayatımızın merkezine yerleştiriyor. Nüfuz alanı mukayyet edilemez bir biçimde genişleyen bu dönüşüm, sosyal süreçleri anlamamız için üstünde durulması gereken bir hadise olmakta. Yeni dosya konumuz olan “Dijital Toplum’’ da bu koşullar etrafında zuhur eden toplumsal ilişkilerden bireysel dönüşümlere kadar uzanan insanlık halini masaya yatırıyor.
Bilginin bu kadar ulaşılabilir olduğu devirde, bu kadar ulaşılabilir olan tek şey bilginin kendisi değil. Onunla beraber hayatımıza manipülasyonlar, yalanlar ve linçler de girmekte. Bu malumat bombardımanına karşı ne cevap vereceğimizi bilmiyoruz. Bu mesele üzerine çokça yazılıp çizildi. Bu sayımızda; sosyal medya üzerinden hukuk tartılması, linç kültürü, dijital dünya ve kişilik değişimi, siyasi manipülasyonlar, dijital alanda sosyalleşme gibi farklı açılardan dijital toplumu ve online olma durumunu inceliyoruz.
Ayrıca bu sayıda sizleri bir format değişikliği ile karşılıyoruz. Mesail dergisi olarak dosya konuları etrafında üç aylık periyotlarda yayın yapmaya devam ederken münferit olarak farklı mevzularda yazıları da sizlerle buluşturacağız. Belirli bir tema etrafında şekillenen süreli yayınımızın yanında, kısa aralıklarla istifadenize sunacağımız yazılar ile Mesail daha dinamik bir platforma dönüşüyor. Keyifli ve bereketli okumalar diler, hem sonraki sayılarda hem de düzenli kısa aralıklarla yayınlanacak yazılarda buluşmayı temenni ederiz.
Yayın Kurulu adına,
Abdullah Yusuf Kabaoğlu, Selim Yaman