Tarihsel olarak pek çok doğal afetle karşı karşıya kalmış ülkemiz için bu coğrafi gerçekliğin, hem bireysel hem de toplumsal anlamda ne kadar önemli olabileceğini 6 Şubat depremleri ile hepimiz hissetmiş olduk. Hayatlarımızı her anlamda sarıp sarmalayan ve etkisi altına alan bu olay, bizleri afet olgusu üzerinde detaylıca düşünmeye teşvik edip meseleyi çok yönlü olarak ortaya koymanın aciliyetini de gözler önüne serdi. Bizler de aradan geçen 6 aylık süreçte ülke gündeminde gittikçe daha az yer kaplayan bu gerçekle tekrar yüzleşmek ve aradan geçen zamanın getirmiş olduğunu umduğumuz sağduyunun etkisiyle meseleyi farklı boyutlarıyla ele almak için 14. sayımızı “Afet” konusuna ayırdık.
Bu sayımızda, insanı ve toplumu bütünüyle etkisi altına alan afet olgusuna dünü, bugünü ve yarınıyla yer vermeye çalıştık. Bireysel saha tecrübelerinden arama kurtarma ve gönüllülük çalışmalarına, gazetecilik faaliyetlerinden depremin sosyal medyadaki iz düşümüne, insan-çevre ilişkisinin tarihsel sürecinden afetler esnasındaki milli güvenliğe kadar hemen her alanda afetlerin bizi ve toplumumuzu nasıl yoğurduğunu anlamaya çabaladık.
Yayın Kurulu adına,
Ayşe Işın Kirenci ve Ebrar Sena Çekiç