Zorluklara Rağmen Ayakta Durabilmek: Doğal Afetlerde Psikolojik Sağlamlık

Psikolojik sağlamlık; bireyin stresli ve zorlu durumlara uyum sağlama, başa çıkma ve iyileşme yeteneğidir. Psikolojik sağlamlık sayesinde insanlar afet sonrası yaşadıkları korku, kaygı, üzüntü ve öfke gibi duyguları daha kolay yönetebilir ve hayatlarına devam edebilirler. Bu yazıda, doğal afetlerde psikolojik sağlamlığın önemine ve nasıl geliştirilebileceğine değineceğim.

Afetle Şekillenen Dil: Travma Sonrası Dil Değişir mi?

İlk bakışta alakasız olduğunu düşündüğümüz iki konudur aslında dil ve afet. Ne afete hazırlık sürecinde ne de alınacak önlemler tartışılırken “dil”den bahsedilir. Hâlbuki insanı insan yapan en biricik özelliklerden biriyken insanlığı derinden etkileyen olaylardan “yara almadan” çıkması elbette beklenemez. Kısa bir süre önce yaşadığımız deprem sonrasında dünyanın çeşitli yerlerinden gelen arama kurtarma ekipleri için sayısız dilde çevirmene ihtiyaç duyuldu, hızla terminoloji sözlükleri hazırlandı.

Depremde Kimi Kurtarırız?

Doğal afet sadece felaketin düştüğü hanelerin sınandığı bir imtihan mıdır? İlk bakışta öyle gibi görünür. Yerin altı üstüne geldiğinde düzenin yerini kaos, kayıp ve yas alır. İnşa için getirilen taşların yeniden nasıl dizildiği imtihana verilen karşılığı belirler. Gelenek imtihanı geçebilmek için başa gelene sabır ile direnmeyi işaret eder. Öfke ve üzüntünün yerini tevekküle bıraktırır. Ancak felaketin mefulu kadar, onun kıyısında köşesinde kalanlar da bu sınavdan mükelleftirler. Depremin mağdurlarından daha büyük bir imtihan bekler onları. Mükellefiyet imtihanı.