Editörden: Çevremize Bakarken

0 Paylaşım
0
0
0

Mesâil, mevsiminde çıkma geleneğini bir miktar bozarak işbu sekizinci sayısını gecikmeli olarak alâkanıza sunuyor. Dergimizi siz kıymetli okurlarla buluşturduğumuz yegâne mecra olan internet sitemizi daha güvenli ve okunaklı hâle getirmek üzere birtakım girişimlerimiz oldu. Bu esnada, teknik meselelerin öngörülemez şekilde uzaması sebebiyle aslında vaktinde vücuda gelmiş sayımızı ancak şimdi yayımlayabildik. Belli ki, internet üzerinden dahi olsa dergicilik meşgalesinde son sayıyı yetiştirme telâşı ile gecikme, sarsılmaz tahtında oturmayı sürdürüyor. Beklettiğimiz için af dileriz.

Bu sayıda, Çevre meselesini ele aldık. En son, Marmara Denizi’ne musallat olan müsilaj üzerinden ilgimizi çekti çevre konusu. Ancak etkilerini doğrudan gözlemleyebildiğimiz çevre felaketleriyle karşılaştığımızda hızla değişen gündemimize davet etme inceliğini gösterdiğimiz bir meseleyle karşı karşıyayız. Aynı zamanda, ideoloji soslarının rayihasını değiştirdiğinden bahisle olguları bütün çıplaklığıyla değerlendirmenin pek de kolay olmadığı, bu sebeple kimilerince ciddiyeti dahi tartışılan bir konuyu ele almış oluyoruz. Fakat, yaşam alanlarımızın, şehirlerimizin ve dünyamızın gidişatıyla alakalı bizi endişeye sevk eden çevre meselelerini kimi zaman gündelik pratiklerimizde doğrudan hissettiğimiz kimi zamansa ilgili raporların verileri üzerinden takip ettiğimiz bir gerçek. Bu sayımızda, oldukça kapsamlı bir konuya temas etmeye girişmiş olmamız hasebiyle yalnızca çevreye ilişkin bazı noktaları işaret etmeyi tercih ettiğimizi belirtir, bu sayının kapsamı dışında kaldığı için önem derecesi düşmeyen birçok çevre meselesi olduğunun altını çizmek isteriz. Ana konumuz haricinde, epeyce bir süredir gündemimizin baş köşesinde bulunan sağlık alanına dair bir yazımız da var. Bu bağlamda, her birinin odaklandığı noktaya dair merak uyandırıcı bir tesire sahip olacağına inandığımız birbirinden kıymetli yazıları ilginize sunuyoruz. 

Metin Başbay; huzurunu kaybeden ruhların hâlini insan, ev ve şehir ilişkisi üzerinden ele aldığı yazısında çeşitli paydaşları sorumluluk almaya davet ederken çarpıcı sorular soruyor: “Bugünün şehirlerinde biz ‘evimizde miyiz?’. Peki, ev neresidir? Bizim evimiz hangisi?”

Büşra Berber; İngiltere örneği üzerinden bir mimari yaklaşım olan bahçe-kent fikrine temas ediyor. Tarihî ve teorik bir perspektif sunan yazı, tabiatı şehir hayatıyla buluşturmayı başardığı için beğenimizi kazanan şehirlerin mimarî arkeolojisini yapma imkânı sunuyor.

Hamid Can Baş; çevre bahsi söz konusu olunca hemen aklımıza gelen yenilenebilir enerji kaynaklarının neden hâlen istenilen düzeyde kullanılamadığını verimlilik ve maliyet açısından değerlendiren bilgilendirici bir yazıyla sayımıza katkı sağlıyor.

Mustafa Saraç ve Enes Yusuf Aydın; okurlarımızı CLT adlı ahşap yapı malzemesiyle tanıştırdıkları yazılarında, yaşanabilir bir gelecek için şehirlerin dönüştürülmesinde ahşap kullanımının ne denli önemli olduğuna modern örnekler üzerinden işaret ediyorlar. 

Abdurrahman Şişman; çeşitli yapı malzemelerinin teknik özelliklerini kıyasladığı ve konuyla alakalı tarihî bir perspektif sunduğu yazısında, ahşabın yeniden şehirlerimize çağrılmasının faydalarını vurgularken, bu konuda atılmış ve atılacak olan ulusal ve uluslararası politika adımlarının önemini vurguluyor.

Yusuf Elbaşı; çevre hareketinin politik düzlemdeki serencamını ele aldığı yazısında, uluslararası ilişkiler bağlamında yeşil dönüşümün önündeki engelleri değerlendirerek alternatif siyaset önerileriyle sayımıza ufuk açıcı bir katkı sunuyor.

Mustafa Rahmi Koç; ülkemizde alabildiğine şöhretli olan Aidin Salih’in Gerçek Tıp adlı eserine getirdiği mesele odaklı bazı eleştirileriyle modern tıbbî yöntemlere karşı geliştirilen olumsuz tavrın muhtemel zararlı sonuçlarına karşı bizleri uyarıyor: “Çörek otu da insülin de Allah’ın nimetlerindendir.”

Bereketli okumalar dileriz.

0 Paylaşım