Çocuklar Hikaye Kitaplarından Neler Öğreniyor?

0 Paylaşım
0
0
0

         Bir çocuğun odasına girdiğinizi hayal edin. Odada çocuğun yaşına uygun bir kitaplık ve birbirinden çeşitli birçok kitap görme ihtimaliniz çok yüksek. Benzer şekilde, herhangi bir kitapçıyı gezdiğinizde artık çocuklar için ayrılmış özel bir bölümde bebeklikten itibaren her yaş için yüzlerce kitap görmeniz çok olası. Durum böyle olunca “Çocuklara hatta bebeklere bu kadar çok kitap okuyoruz, peki ne öğreniyorlar?” sorusunu sormak büyük bir önem taşıyor. Bu soruya yanıt aramak için özellikle gelişim psikolojisi ve eğitim psikolojisi alanlarında çeşitli araştırmalar yürütülüyor.

         Çocukların hikaye kitaplarından neler öğrenebileceği sorusunu yanıtlamak amacıyla yürütülen araştırmalarda belirli noktalar üstünde daha çok duruluyor. Hangi bilgileri öğrenebilirler? Hangi temadaki kitaplar bu öğrenme sürecini olumlu/olumsuz etkiler? Karakterlerin ne gibi özellikleri öğrenme süreciyle ilişkilidir? Bu gibi çeşitli sorular cevaplanmaya çalışılıyor. Bu araştırmalarda çocukların kitaplardan öğrendiği bilgi türleri keşfedilirken; kelime öğrenmek, sayısal becerileri öğrenmek, ahlaki davranışları (örneğin. kibar olmak) öğrenmek veya fiziksel kuralları öğrenmek gibi çeşitli konular odakta yer alıyor. Bunun yanında, çocukların tüm bu bilgileri hangi türdeki temalardan daha iyi öğrenebildiği hususu en çok çalışılan konuların başında gelmektedir ki bu husus bir ikili karşıtlık  üzerinden ele alınmaktadır: Gerçekçi içerikler ve fantastik içerikler. Dolayısıyla, varılan noktada sorulan sorular aslında şu şekildedir: Çocuklar kelime öğrenmeyi ve dürüst olmayı bir hikaye kitabından öğrenebilir mi? Eğer öğrenebilirse, hangi temada kitaplar bunun için daha faydalıdır?

         Bekleneceği üzere bu sorunun net bir yanıtı yoktur. Zira öğrenme süreçlerini tek bir faktör üzerinden açıklamak oldukça indirgemeci bir yaklaşım olur. Çünkü bir çocuğun kitaptan öğrenemediği bilgiyi esasen öğrenmediğini varsaymak yerine,  öğrenme kaynağı için farklı tercihler yaptığı yorumunu yapmak  daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Özellikle sosyal içeriklerde; kitapların yanında ebeveyn tutumu, kardeş ve akran ilişkileri, öğretmen ve okuldaki etkileşim gibi çeşitli faktörlerin de olduğunun göz ardı edilmemesi gerekir.

Öte yandan, yapılan çalışmalara baktığımızda birbiriyle çelişen bulgular görebiliriz. Bazı araştırmacılar, gerçekçi içeriğin çocukların öğrenme süreci için daha iyi olduğunu iddia etmiş ve bu iddialarını destekler nitelikte bulgulara –örneğin çocukların hiç bilmedikleri kelimeleri, bir problemi çözmeyi, neden-sonuç ilişkisi kurmayı gerçekçi içeriğe sahip kitaplardan daha iyi öğrendikleri sonucuna– ulaşmışlardır (örn. Richert ve ark., 2009; Walker ve ark., 2015; Weisberg ve ark., 2015). Bulunan sonuçları ise birkaç farklı açıdan ele alarak açıklamışlardır. Buna göre, çocuklar fantastik içerik dinlerken “okuyucu ikilemi (readers’ dilemma)” denen bir sorunla karşılaşmaktadır. Bu ikileme göre çocuklar, bir bilgiye fantastik yolla maruz kaldıklarında o bilginin gerçek hayata uygulanıp uygulanamayacağı konusunda kafa karışıklığı yaşamaktadır (Hopkins & Weisberg, 2017). Aynı zamanda, çocukların maruz kaldığı bu fantastik içerik hem çocukların kısıtlı bilişsel kapasitelerinden (Fisch, 2000) hem de çocuklar için gerçeklikten farklı olması bakımından bilişsel olarak daha fazla efor sarf etmelerine neden olmaktadır (cognitive load). Dolayısıyla hem fantastik içeriği algılama hem de hedeflenen bilgiyi özümseyip öğrenme eş zamanlı gerçekleşememektedir.

Tüm bu argümanlara karşın, kimi araştırmacılar da fantastik içeriğin öğrenme süreci için olumlu etkisi olacağını öne sürmüş ve bunu destekler nitelikteki çalışmalarında çocukların hedeflenen bilgiyi fantastik kitaplardan daha başarılı bir şekilde öğrendiği sonucuna ulaşmıştır (örn. Hopkins ve Lillard, 2021; Weisberg & Hopkins, 2020). Çocukların, fantastik içerikleri gerçekçi içeriklere kıyasla daha fazla sevmesi, hikaye kitaplarının %80’inden fazlasının fantastik içeriğe sahip olması ve çocukların sevdikleri için bu kitaplara daha fazla dikkat kesilerek onları tekrar tekrar okumak/dinlemek istemelerinden dolayı fantastik içeriğin öğrenme süreci için daha pozitif bir etkisi olacağı öne sürülmüştür.

Türkiye’de yapılan ve henüz yayınlanmamış olan yüksek lisans tezimde ben de bu konulara cevap aramak amacıyla 200’den fazla okul öncesi dönemdeki (4-6 yaş) çocukla iki farklı araştırma yürüttüm. Gerçekçi ve fantastik içeriklerin birinci araştırmada bir problem çözmeyi öğrenmede; ikinci araştırmada ise sosyal davranışlar (paylaşma, yardım etme ve dürüstlük) üzerinde etkisi olup olmadığını inceledim. Önceki çalışmalardan farklı olarak fantastik içeriği iki farklı şekilde ele aldım: antropomorfik yani hayvanlara insansı özellikler yüklenen kitaplar (örneğin tavşanların okula gitmesi) ve fantastik karakterlere sahip kitaplar (örneğin. Poki isminde farklı bir gezegende yaşayan sevimli bir yaratık). Birinci çalışmada, önceki araştırmalarda olduğu gibi gerçekçi içerik dinleyen çocuklar problemlerin çözümünü daha başarılı bir şekilde öğrenip uygulayabildiler. İkinci çalışmada ise, sadece paylaşma davranışında gerçekçi temanın pozitif bir etkisi gözlemlendi; yardımlaşma ve dürüstlük davranışları için herhangi bir farklılık görülmedi. Buradaki değerli bulgu ise şu oldu: çocuklara bu davranışların önemini pozitif bir şekilde vurgulayan kitaplar okumanın yani yalan söylerse cezalandırılacağı yerine dürüst olursa ödüllendirileceği vurgusu etkisi. Yalnızca bu eylem, çocukların davranışlarında 1 haftalık bir sürede dahi olumlu etki görülmesine yardımcı oldu.

Başta da belirtildiği gibi, özellikle sosyal konularda öğrenme çok boyutlu bir süreç olduğu için bu süreci doğrudan hikaye kitabına bağlamak yahut sadece onun etkisi üzerinden bir çıkarım yapmak oldukça zorlama bir yorumlama olur. Örneğin çocuk, paylaşmanın güzel olduğunu kitaplardan dinlese dahi arkadaşları okulda onunla bir şeyleri hiç paylaşmıyorlarsa bir süre sonra akran taklidine başvurabilir. Ya da yer çekiminin nasıl işlediğini kitaplardan öğreniyor olsa dahi okulda bir deney yaparak da bunu kolayca kavrayabilir. Dolayısıyla, hikaye kitapları çocukların öğrenme süreçlerinde etkili kaynaklardan biridir. Bu kaynakların efektif kullanımı ile çocukların öğrenme becerileri arttırılıp pekiştirilebilir. Bunun yanında kitaplar, sadece öğrenme motivasyonu açısından değil, çocukların hayal gücünü geliştirmek, anne-çocuk/baba-çocuk etkileşimini sağlayarak bağlanmayı olumlu yönde desteklemek, çocuğun hayatına rutin katarak olası kaygılarla baş etmesini sağlamak ve duygusal yönden geliştirmek gibi konularda da çocuklara hizmet eder.

Kısacası, çocuklara bir bilgi öğretmek hedeflendiğinde, konunun çok majör olması durumunda –örneğin okul korkusu–, hayvanlar veya fantastik karakterlerin olduğu kitaplardan ziyade gerçek çocuk karakterlerin olduğu kitaplar tercih etmek araştırmalar doğrultusunda daha makul görünmektedir. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki, eğer çocuk tavşanlı kitabı daha çok sevecek ve onu tekrar tekrar okumak isteyecekse bu kitap da aslında gerçekçi kitap kadar başarılı olabilir. Çünkü tekrar etmenin öğrenme üzerindeki olumlu etkisi yadsınamaz. Dolayısıyla, genel geçer ve keskin yorumlardan ziyade çocuğa, gelişime ve ne öğretilmek istendiğine bakılarak yorum ve seçim yapmak çok daha doğru bir yaklaşım olacaktır. 

 

KAYNAKÇA

Fisch, S. M. (2000). A capacity model of children’s comprehension of educational content on television. Media Psychology, 2(1), 63–91.

Hopkins, E. J., & Weisberg, D. S. (2017). The youngest readers’ dilemma: A review of children’s learning from fictional sources. Developmental Review, 43, 48-70. 

Kara, H. Ş. (2023). Learning from Storybooks: Does the Theme Matter?. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. (Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Türkiye). 

Richert, R., Shawber, A. B., Hoffman, R. E., & Taylor, M. (2009). Learning from fantasy and real characters in preschool and kindergarten. Cognition and Development, 10(1-2), 41-66.

Walker, C. M., Gopnik, A., & Ganea, P. A. (2015). Learning to learn from stories: Children’s developing sensitivity to the causal structure of fictional worlds. Child Development, 86(1), 310-318. 

Weisberg, D. S., Ilgaz, H., Hirsh-Pasek, K., Golinkoff, R. M., Dickinson, D. K., & Nicolopoulou, A. (2015). Shovels and swords: How realistic and fantastical themes affect children’s word learning. Cognitive Development, 35, 1–14.

0 Paylaşım